ALİ BABAT

Aday belirleme süreçleri her parti için sancılı geçer. Şehrin dengeleri vardır. Partinin dengeleri vardır. Genel Merkez Ankara'nın dengeleri vardır. Bütün bu dengelerin yerine oturması her zaman mümkün olmadığı için aday belirleme süreçleri kolay olmaz.
Hele hele iktidar partisi iseniz ve 20 yıldan bu yana partinizin kalesi gibi olan bir şehirde belediye başkan adaylarını belirliyorsanız bu süreç hiç de kolay geçmez. Gürültüsü, patırtısı, küseni, darılanı çok olur... Bu da normaldir. Siyasetin doğasında vardır.
Ancak şunu açıkça ifade edeyim ki, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, bu süreci çok iyi yönetti. Hem de öyle güzel yönetti ki, neredeyse herkesin mutabık kaldığı bir tablo ortaya çıktı. Bir kaç çatlak ses de çıkmadı değil ama bu kadar kusur Kadı Kızında bile olur.

Bakan Başkan bunu nasıl başardı?

Her siyasetçinin, her yerel yöneticinin ve STK yöneticisinin bu tabloyu çok iyi okuması gerek.
Ben demedi. Biz dedi, partim dedi, şehrim dedi.
Parti içindeki muhaliflerine karşı bile fedakarlık yaptı. Bu fedakarlığı gerekirse yine yapacağını açıkça dile getirdi.
Bugüne kadar ötekileştirmeyen, ayrıştırmayan, şehrin menfaatlerini ön planda tutan bir yönetim sergiledi. oy verse de vermese de herkesin sempati ile baktığı bir başkan oldu.
Mega projelerle şehrin geleceğini kurtardı. Bu şehir Suriyeliler de dahil nüfusunun üçte biri kadar göç aldı. Nüfusunuzun belki 20 ya da 30 yılda ulaşacağı rakamlara, bir iki yılda ulaşıldı. Bu oran öyle her babayiğidin altından kalkacağı bir oran değildir.
Bakan Başkan, bu nüfus artışına rağmen hiçbir zaman bahanelerin arkasına sığınmadan çözüm üretti. Halbuki çok rahat bir şekilde, plansız nüfus artışını bahane gösterebilirdi. Ama o kolayı değil zoru seçti. Madem ki bu şehrin Belediye Başkanıyım, çözüm üretmek zorundayım dedi ve altyapı ile ilgili mega projeleri devreye alarak, bu kadar yoğun nüfus artışının getirdiği sorunların vatandaş tarafından minimum şekilde hissedilmesini sağladı.

Bunun için Bakan Başkan olmak kolay değil

Bugün Türkiye'nin diğer illerine gittiğinizde, Bakan Başkanın farkını görürsünüz. Başka şehirlerde Gaziantepli olduğunuzu söyleyince çoğu insan size Başkan Fatma Şahin'i soracaktır. Hatta, şehir olarak böyle bir başkana sahip olduğumuz için şanslı olduğumuzu söyleyecektir.
31 Mart'tan sonra yeni bir dönem başlıyor. Bazıları bu döneme ustalık dönemi diyor. Bakan Başkan, gerçekten artık işinin ustası. Bunda şüphe yok.
Ancak benim hem şehrim, hem ülkem, hem de şahsım adına yeni dönemde Bakan Başkandan bir beklentim var. Depremin birinci yıldönümündeyiz. O acıları bir daha yaşamak istemiyoruz. Artık bu şehrin önceliği depreme hazırlık olmalı. Afetlere karşı dirençli bir kent olalım. Enerjimizin, bütçemizin, emeğimizin büyük kısmını bu işe harcayalım. Çünkü, bundan büyük bir proje olduğunu sanmıyorum. Eğer bunu başarırsak sadece Türkiye'de değil dünyada şampiyon oluruz.
Bunu da yapsa yapsa Bakan Başkan yapar.