içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

ASRIN FELAKETİ / DAYANIŞMASI / HAİNLİĞİ

Merhaba değerli okuyucular,

Bu haftaki yazımızda asrın felaketi ve asrın dayanışması örneğini ele alacağız.

Öncelikle hepimizin başı sağ olsun.

Kahramanmaraş'ta 7,7 ve 7,6 şiddetinde9 saat arayla gerçekleşen depremler çok büyük yıkıma ve can kaybına oldu.

Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Malatya, Diyarbakır, Kilis, Şanlıurfa, Adıyaman, Osmaniye, Adana ve Elazığ olmak üzere Türkiye'yi yasa boğan deprem 11 ili derinden etkiledi.

Kahramanmaraş başta olmak üzere toplam 11 ilde etkisini gösteren depremde şu ana kadar 40 bini aşan kişi vefat etti.

Bu durum tüm dünyada görülmemiş bir felaket olarak tanımlandı.

Yaşanan bu süreçte hepinizden ve gazete yönetiminden öncelikle özür dilerim.

Özrümün nedeni insanların acıları devam ederken klavye başına geçemediğim için 3 haftadır köşe yazısı yazamamadan kaynaklıdır.

Bir taraftan insanların, canlarını ciğerlerini kurtarma derdine düştüğünü görürken,

Diğer taraftan nasıl daha fazla hırsızlık ve yağmacılık yaparız derdine düşen soytarı ve insan kılıklı yaratıkların yaptıklarını hep birlikte gördük.

Ey Allah’tan korkmazlar, Ey Kuldan utanmazlar….

Siz nasıl yaratıklarsınız, hiç mi vicdanınız yok.

Nedir bu dünya telaşı nedir ya anlayabilmiş değilim.

İnşallah gözünüzü toprak doyurur sizin.

Bunları görüp kederlenirken, diğer taraftan küçücük yavruların kumbaralarını bozup depremdeki kardeşlerine gönderdiklerini görünce umutlanıyoruz hep birlikte.

3 Yaşındaki kızım Elif Hüsna baba paylaşmak güzeldir. Bende kumbaramı göndermek istiyorum dediğinde hüngür hüngür ağlamak istedim.

Keşke dünya çocukların kalbi kadar temiz olsa değil mi?

Evet sadece değineceğimiz konu bu mu? Hayır tabi ki.

Deprem esnasında ilk iki saat içerinde insanların yardımına koşan biri olarak deprem anından itibaren canla başla çalışan herkesin ama herkesin ellerinden öpüyorum.

Mutlaka görevini eksik veya yanlış yapanlar vardır. Bunlar elbette cezalandırılmalıdır veya görevden el çektirilmelidir.

Sıcak deprem atmosferinde olacak işler değil bunlar tabi ki.

Devletimizin bu işin takipçisi olduğunu yakinen biliyorum ve duyuyorum.

Bu süreçte güçlü bir şekilde birlik içerisinde olmamızın gerekli olduğuna cani gönülden inanıyorum.

Bu birliktelik yapılan deprem yardımlarında ve organizasyonlarında kendini gösterdiğine inanıyorum.

Dünyanın ve ülkemin her tarafından deprem bölgesine ve depremzede kardeşlerimize akın akın gelen maddi ve manevi yardımlarıgördükçe bir nebzede olsa insan umutlanıyor.

Bu umut tıpkı Hatay’da 296. saatte kurtulan kardeşimizin bizlere yaşattığı sevinç gibi.

İnşallah Rabbim kimseye ve hiçbir ülkeye böyle bir acı yaşatmaması dileğiyle ülkemizdeki artçı sarsıntıların bir anca son bulmasını Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.

Kusura bakmayın elim klavyeye zor gidiyor.

Aklım ve zihnim dolu ama yazıya bir türlü aktaramıyorum.

Bu söz ile bu haftaki yazımızı tamamlamış olalım.

Sevgiyle ve Saygıyla kalın...

YAZARIN DİĞER YAZILARI