MURAT GÜREŞ

Yamaçtepe’nin imara açılmasından gerekli payı alamadığı için, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ile papaz olan Fatma Şahin, bir anlamda teşkilatla olan köprüleri de Şehir Hastanesi olayında adet dinamitliyordu.

Gazetecilikte, kimi zaman  bazı haberleri ve analizleri yazmak zordur. Ele aldığınız konu, buna özne olan kişiler, şehrin biteviye akıp giden hayatı, sizin editoryal sorumluluklarınız, vicdanınız ve bir dolu ögenin dağdağasında en doğru cümleleri kurmaya çalışırsınız.

31 Mart seçimlerinin sonuçlarına dayalı olarak irdelemeye çalıştığım ‘Gaziantep’te Ak Parti’nin Hüsran Günleri’ başlıklı yazı dizisinin bu 3. kısmı ve bağlı olarak devamı tam da böyle bir hassasiyeti gerektiriyor. Hep dediğim gibi; olaylar, insanlar ve yaşananlar gerçek olsa da kişiler doldurdukları alanın büyüklüğü yada küçüklüğü göre bir inkar ve manipülasyon sürecine girebilirler.

O FENOMENİN ARKASINDA NE VARDI

Şimdi gelelim esas meseleye : Okuduğunuz üzere ilk iki yazıda Ak Parti’nin yerel yönetimler üzerinden sirayet ve kontrol ettiği alan üzerinden bir fotoğraf ortaya koymuş, özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile Şahinbey Belediye Mehmet Tahmazoğlu arasındaki ‘taht savaşları’na dikkat çekerek, seçimde alınan şok sonuçların daha net tabiri ile yıllar sonra gelen başarısızlığın arkasında  yani bu fenomenin gerisinde yatan bazı hadiseler olduğunu ifade etmiştim. Şimdi bunu biraz açmaya çalışayım!..

MURAT ÇETİN SİYASET SAHNESİNDE

6 Şubat tarihinde kentimizi, bölgemizi ve ülkemizi derinden sarsan yıkıcı bir deprem yaşandı. Bir çok insanın hayatı bir gecede değişti. Akıl hayal edemeyeceği acılar yaşadı.

Ak Parti’de Şehitkamil ilçesi kuruculuğu, yönetim kurulu üyeliği yapan, iki kez  milletvekili aday adayı olan ve parti ile bağlarını hiç bir zaman koparmayan iş insanı Murat Çetin de bu acılardan nasibi alan mağdurlardan biri idi. Depremin yaşandığı ilk saatlerden itibaren kendimi ve ailemi korunaklı bir yere atmaktan çok gazeteci refleksi ile sahaya çıktığımda gittiğim ilk yerlerden biri depremde yıkılan ve Murat Çetin’in yaşadığı apartman oldu. Orada, Şehitkamil eski Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, milletvekili Nejat Koçer, BŞB Genel Sekreteri Cihan Sezer, işçiler, polisler bir yığın insan kurtarma çalışmalarına elinden geldiğinde katkı sağlıyordu. Sonuçta Murat Çetin enkazdan sağ çıkarılmasına rağmen eşini ve oğlunu kaybetmenin acısı ile sarsıldı…

AK PARTİ’DE OLMAYAN İŞLER, BİR ANDA OLMAYA BAŞLIYOR

İşte o Çetin, kaderin bir cilvesi olarak 7 Temmuz 2023’te, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştirdiği mülakatın ardından Ak Parti Gaziantep İl Başkanı olarak atandı…

Buraya kadar gidişat normal olsa da Ak Parti’de bir şeyler, bu atamadan sonra normal gitmeye başladı.Parti teşkilatlarında manşet olabilecek olaylar yaşanır ama dışa vurulmaz iken devreye giren el yada eller nedeniyle Murat Çetin’in attığı her adımı yıkıcı eleştiriler boyutunda haber oldu. İl başkanlığındaki kapıdaki şifreyi kaldırması, “Teşkilatın kapısına şifre koydu” ilçelerin çalışmalarını kontrol etmesi için kurduğu kameralar, “ilçe başkanlıklarını gözetliyor” şeklinde lanse edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kentteki idari temsilcisi vali, siyasi temsilcisi kendisi olduğu halde  BŞB Başkanı Fatma Şahin’in önüne geçtiği gibi protokol krizleri ile ismi bir araya getirilmeye başladı. İstikrarlı ve uzun soluklu bu yıpratma kampanyasının asıl amacının birkaç ay sonra yapılacak yerell seçimlerde aday belirlenmesi süreci ve parti içinde baskın karakter olma mücadelesiyle ilgili olduğu epeyce bir anlaşılamadı.

ŞEHİR HASTANESİNDE BÜYÜK KAVGA 

Küçük ama aslında büyük bir örnek vererek açıklamak istiyorum: 

Gaziantep’in kanayan yarası olan Şehir Hastanesi’nin açılacağı duyurulmuştu. Dr. Ersin Arslan Hastanesi kapanmış, yeni inşaa edilmeye başlanan 25 Aralık Devlet Hastanesinin müteahhiti maliyet artışlarını öne sürerek işi bırakmış, pandemi sonrası sıkıntılar var sağlık kurumlarında kıyamet kopuyordu…

Şehir Hastanesi, şehir için elzem açılıyor ve 1500 personel alınacak. İl başkanı Çetin’in  talimatı ile Ak Parti teşkilatlarında doğrudur, yanlıştır tartışılır bir ‘insan kaynakları havuzu’ oluşturuluyor. Partiye yıllarca emek vermiş, çalışmış, partili olup oğlu-kızı işsiz olanların işe yerleştirilmesi gibi bir siyasi tutum var. Bu nedenle teşkilatta bir yönlendirme ve kişileri ‘taltif’ etne durumu oldukça önemseniyor.Üstelik yerel seçimler öncesi bu işten oy da devşrilmek isteniyor. Böyle bir ortam yani..

GÖKTEN BİR STAND DÜŞTÜ…

Ancak parti yöneticileri bir bakıyor Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne bir stand kurulmuş, şehir hastanesi için iş başvurusu alınıyor. O zamanlar hatırlarsınız, ‘belediye işçi alacak’ diye oranın önünde çok uzun kuyruklar oluşmuştu. Tabi seçmenine iş sözü veren başta İrfan Çelikarslan gibi Ak Parti milletvekilleri ve teşkilat kelimenin tam manası ile küplere biniyor. Bir yandan Fatma Şahin, bir yandan milletvekilleri ve teşkilat Şehir Hastanesi’nin işletmesini üstlenen Rönesans Şirketinin genel müdürüne baskı yapıyor. Sonuçta kazanan ve en yoğun baskıyı kuran Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin oluyor ve onun isteği ile hastaneye 1300 kişi alınıyor.

Zaten Yamaçtepe’nin imara açılmasından gerekli payı alamadığı için, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ile papaz olan Fatma Şahin, bir anlamda teşkilatla olan köprüleri de Şehir Hastanesi olayında adet dinamitliyor, parti içi disiplin ve hiyerarşi büyük yara alıyordu. 

Verdiğim bu örneğin, küçük yada büyük olduğunun yorumunu siz değerli okurlara bırakıyorum.

Bir sonraki bölümde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın huzurunda gerçekleşen aday belirleme sürecinden yaşananları, buradaki anket krizi ve sinir harbini, Murat Çetin’in nikahı üzerinden mega lince dönüşen süreci, nikah günü kızını görmek için Amerika’ya gittiği söylenen Fatma Şahin’in aslında Gaziantep’te olup olmadığını, eğer şehirde ise o gün hangi medya kuruluşuna neden gittiğini yazarak bu diziyi belki son bir değerlendirme yazısı ile bitirmeyi düşünüyorum.

Umarım keyifle okudunuz…

                                                            Devam edecek…