içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Tarıma Hayat Ver

Tarım için oldukça elverişli topraklara sahip olan ülkemizde ne yazık ki tarım alanlarının büyük bir bölümüya imara açılıp beton yığınlarına teslim oluyor ya da ekilemiyor. Peki, bunun temel sebepleri nelerdir?

İklim değişikliği;İklim değişikliği, çağımızın en büyük sorunlarından biridir. Etkileri tüm dünyada hissedilmekte olup, insanlar ve ekonomiler üzerinde olumsuzluk yaratmaktadır. İklim değişikliği, sosyal ve ekonomik sektörler ile canlı yaşamla doğrudan ilişkili su kaynakları, doğal afet, biyolojik çeşitlilik, ekosistem hizmetleri ve halk sağlığı gibi alanları etkilemektedir. Bireyler hem yurttaş hem de tüketici olarak hükumetlerini ve şirketleri yapılması gereken değişiklikler konusunda adım atmaya zorlayabilir.

İmar Planlamaları;Büyükşehirlerde belediye sınırları içinde yer alan tarım arazileri imar planlamalarıyla inşaat alanlarına çevriliyor. Dünyada en kolay sağlanan gelirin arazi rantı olduğunu ve bu yüzden verimli tarım arazilerin ranta kurban edildiği gözler önündedir. Belediyelere tanınan hakların kısıtlanması yada Tarım ve Orman Bakanlığı ile ortak karar alınması bu sorunu bir nebze olsun çözebilir.

Artan Maliyetler;Finansal kriz içinde bulunan çiftçinin en büyük problemlerinden biri, hemen her yıl düzenli olarak artan üretim maliyetleri oldu. Ne yazık ki akaryakıt, tarım makineleri ve gübre gibi temel unsurların dövize endeksli artışı maliyetler yukarı çekmektedir.

Pazarlama;Pazarlama kanalları, bir ürünün pazarında yer alan üretici ve aracıların yanı sıra genel ekonomik yapı açısından da oldukça önemlidir. Tarımsal alanda faaliyet gösteren üreticiler genellikle pazarlama imkânları kısıtlı olan küçük işletmelerdir. Örneğin tarladan beş liraya çıkan bir ürün pazarda on beş ila yirmi lira arasında satılmaktadır. Rakamlardan da görüldüğü üzere aracıların karları üreticiden çok olduğu görülmektedir.

Alternatif Ürün Arayışları;Burada Tarım ve Orman Bakanlığına ciddi görevler düşmektedir. Örneğin il ve ilçe müdürlükleri kendi sahalarında pilot bölge oluşturup deneme amaçlı farklı ürünler yetiştirebilir, başarı elde edilen ürünler hakkında çiftçileri teşvik edebilir. Buna Hatay’ın Hassa ilçesinde bir çiftçinin kendi imkânlarıyla kurduğu serasında muz yetiştirmesini örnek gösterebiliriz. Çiftçimiz başarılı bir hasada imza atmıştır.

Alternatif Teşvik Politikaları;Devletimizin çiftçilere sağladığı doğrudan maddi desteklerin sorunu ortadan kaldırmadığı açıkça ortadadır.Bu bağlamda tüzel kişiliğe sahip Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birliklerine önemli görevler düşmektedir.Örneğin kimyasal ilaç kullanımı konusunda çiftçilerin bilgilendirilmesi gerekir. Belli bir zararlıya karşı kullanılan pestisid,hedef aldığı zararlının yanında çok sayıda zararsız canlıyı da öldürmektedir. Ayrıca tarlalar, nehirler, göller, yer altı suları ve denizler zehir deposuna dönmektedir. 

Çiftçilerin Eğitimi;Hızla değişen çağımızda geleneksel tarım yerini bilimsel tarıma bırakmakta. Geleneksel tarımda ısrarcı olan çiftçiler çağın gerisinde kalıyor, böylece ekonomiye gereken katkıyı sağlayamıyorlar. Çiftçilerin bütün gelişmelerden haberdar edilmesi ve teknolojiye adapte olmaları için konunun uzmanları tarafından seminerlerdüzenlenmelidir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI